En son konular | » Ibuprofen ImitrexPerş. Ağus. 04, 2011 8:02 pm tarafından Misafir » Define gothic dating. Fort worth dating service.Perş. Ağus. 04, 2011 1:23 am tarafından Misafir » Metformin, such beginning plant-derivedÇarş. Ağus. 03, 2011 5:23 pm tarafından Misafir » Vojo Energy Mints Caffeine ExtremeÇarş. Ağus. 03, 2011 4:21 pm tarafından Misafir » preg hentai preg hentai mangaÇarş. Ağus. 03, 2011 12:23 pm tarafından Misafir » When the first Whirlpool Duet album was released in December 2001 came as a surprise to the publicÇarş. Ağus. 03, 2011 3:59 am tarafından Misafir » Cheap In Ny Programs LpnPtsi Ağus. 01, 2011 8:52 pm tarafından Misafir » cant orgasm from oral sexPtsi Ağus. 01, 2011 4:44 pm tarafından Misafir » Ambient Dj BestPaz Tem. 31, 2011 5:16 am tarafından Misafir |
|
| 19.08.2008 TÜRKİYEDEN HABERLER | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
havina yönetici
Mesaj Sayısı : 305 Yaş : 42 Nerden : uzaydan İş/Hobiler : sizene Lakap : cadı Kayıt tarihi : 12/08/08
| Konu: 19.08.2008 TÜRKİYEDEN HABERLER Salı Ağus. 19, 2008 3:38 pm | |
| Ölen bebek morkta canlandı
Yeni doğan bir kız bebeğin doktoru öldü dedi morga alındı. 5 saat sonra cenazeyi almaya gelen aile şaşırdı kaldı! İsrail'de prematüre doğan bir kız bebek, doktorların "öldü" açıklamasından 5 saat sonra hayata geri döndü.
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr. Moşe Daniel, Channel 2 News kanalına yaptığı açıklamada, bebeğin doğduktan sonra hayati fonksiyonlarının durduğunu ve bebeği hastane laboratuvarındaki soğuk odaya aldıklarını söyledi. Daniel, "Tıpta bu tür şeylere şahit oluyoruz. Ancak bunu bilimsel olarak ifade edemiyoruz, bu noktada bunun nasıl olduğunu açıklayamıyoruz" dedi.
Tel Aviv'deki bir hastaneden televizyona konuk olan Dr. Rami Moşonov ise, soğuk hava odasındaki düşük sıcaklığın bir şekilde bebeğin metobolizmasını etkileyerek hayata dönmesine neden olabileceğini söyledi. Bu sabah annesinin hamileliğinin iç kanaması olduğu için bitirilen ve 5 aylıkken 610 gram dünyaya gelen bebeğin nabzının atmadığını fark eden doktorların daha sonra daha detaylı testler yaptığı ancak hayati fonksiyonlarının bulunmaması üzerine bebeğin öldüğünü açıkladıkları ifade edildi. Bunun üzerine bebeğin cesedinin ölüm nedeninin belirlenmesi için laboratuvardaki soğuk hava odasına konduğu belirtildi.
Aradan 5 saat geçtikten sonra bebeğin babası, bebeğinin cesedini görmek istediğini söyledi. Babayla birlikte içeri giren doktorlar bebeğin nefes aldığını fark edince bebek derhal yoğun bakım ünitesine alındı.
Ancak talihlisiz bebek, bütün çabalara rağmen kurtarılamadı. | |
| | | havina yönetici
Mesaj Sayısı : 305 Yaş : 42 Nerden : uzaydan İş/Hobiler : sizene Lakap : cadı Kayıt tarihi : 12/08/08
| Konu: Geri: 19.08.2008 TÜRKİYEDEN HABERLER Salı Ağus. 19, 2008 3:41 pm | |
| Hayvan Keserek Bayram Yapan Bir dini Aklım Almıyor!
Hülya Avşar kız kardeşine ait olan Guardianturk.com sitesinde çıkan yazısında tartışma yaratacak sözler etti
İşte o yazı
Aslında şu dini inanç konusu dışarıdan bakıldığında karman çorman görülse de, belki de yaşadığımız çağa göre birçok emin olup olmadığımız düşüncelerin tartışılmasına sebep oldu.
Bu konuda şimdi herkesin bir fikri oluştu.
Düşünüyorum da; belki de daha önceleri monotonlaşmış dini dünyamızda artık duygularımızı, düşüncelerimizi, yaşam şeklimizi dahi çekinmeden gözden geçirip dini anlamda kendimizle ilgili kararları verecek noktaya geldik ki; tüm bunları düşünmekten bile korkardık...
Oysa bunun, yeni gelişen Türkiye'de yaşam şartlarına göre düzenlenmesi gerektiğini anlatan kitaplar, tartışma programları peşi sıra.
Peki! Bunun bir de çocuklar tarafı olduğunu, çocukların ve gençlerin dini anlayış açısından hangi yolu nasıl seçtiklerinden, kimlerin haberi var diye aklıma düştü. Eminim ki; şimdiki çocuklar ve gençler hepimizi şaşırtacak! Öyle bir noktaya gelinecek ki, Müslüman ülkelerin dini konuda kararsız çocuklarıyla karşılaşılacak.
Son zamanlarda yaşanan her ne ise, Türkiye'de bana göre alttan hiç kimsenin tahmin etmediği, Müslümanlığa farklı bakan bir jenerasyon geliyor.
Bu iyi anlamda mı, kötü anlamda mı; siz çözün!
Benim fikrimi sorarsanız; İslami değerlerimizi şimdiden korumaya başlarız. Asıl tehditkar pozisyonlar yolda geliyor.
Size en ufak örnek veriyorum; çok sevgili bir ahbabımın 9 yaşındaki torunu, babaannesine şöyle bir soru sormuş: ''Hayvan keserek bayram yapan bir dini aklım almıyor!''
İşte bu soru bana da şok!!!
Mantıklı gelen bu soru alttan nasıl bir jenerasyon geldiğini size de fark ettiriyor mu? Belki de beni etkileme sebebi, benim de son yıllarda kurban kesmek yerine daha hayırlı olacak bir şeyler yapmayı tercih ediyor olmamdır. Guardianturk.com | |
| | | havina yönetici
Mesaj Sayısı : 305 Yaş : 42 Nerden : uzaydan İş/Hobiler : sizene Lakap : cadı Kayıt tarihi : 12/08/08
| Konu: Geri: 19.08.2008 TÜRKİYEDEN HABERLER Salı Ağus. 19, 2008 3:47 pm | |
| Ölü kocasından hamile kaldı!
Erkekler ölürken ereksiyon olur mu? Cumhuriyet'in Bilim Teknik ekinde çıkan yazı tıp dünyasında tartışma yarattı.
Cumhuriyet Bilim Teknik ekinin 15 Ağustos sayısında ilginç bir açıklama yer aldı. Önce derginin yazarı Tahir M. Ceylan bir yazısında, "Erkekler ölürken ereksiyon olur" dedi. Ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, derginin Tartışma-Editöre Mektup sayfasına gönderdiği açıklamada, "erkekler ölürken ereksiyon olmaz" sözleriyle bu iddiaya karşı çıktı. Uzmanlara göre, erkeklerin ölürken ereksiyon olması mümkün değil, ancak iple asılan erkeklerde meni atımı görülebiliyor.
Aylak Bilgi adlı köşesinde Tahir M. Ceylan adıyla yazan psikiyatrist Dr. Mehmet Emin Ceylan, ekin 20 Haziran sayısında yayımlanan denemesinde, bir zamanlar dinlediği Cansızoğulları sülalesinin hikáyesini anlatıyor: "Hiç çocuğu olmayan bir kadın kocası öldüğü an, havsalaya zarar bir kararla kocasının üstüne biner (Erkekler ölürken erkeklik organlarında dikilme ve boşalma olur) ve onun dölünü içine alıp bir ölüden hamile kalır, o son tohumdan türeyen sülale bugün Anadolu’nun her yöresine dağılmıştır ve hepsinin de adı bir ölüden geldikleri için Cansızoğulları’dır."
Mümkün değil
Dr. Ceylan’ın yazısına Prof. Dr. Yılmaz cevap verdi. Ölüm sertliği dışında peniste ereksiyon oluşmasının mümkün olmadığını savunan Prof. Dr. Yılmaz, yazısında şu görüşlere yer verdi:
"Yapısında kas bulunan tüm dokularımız ölümden bir süre sonra katılaşmaya başlar. Buna ölüm sertliği, ölüm katılığı denir. Ölümünün üzerinden iki saat kadar geçmiş bir insanı, ensesinden tutup bir tahta gibi ayakları üzerine dikebilirsiniz. Bunun moleküler biyolojisi ayrıntılarıyla biliniyor. Halk arasında yaygın olan ölümden sonra erkeklerin sakalı bir miktar uzar şeklinde söylenegelen inanışın mekanizması aslında buna dayanmaktadır. Kıl köklerindeki küçük kaslar da kasılarak sertleştiği için kıllar uzamış gibi görünür. Erkeklerde prostat yakınında bulunan ve semen (meni) depolayan kesecikleri çevreleyen kaslar da bu katılaşmadan etkilendiğinden bazı erkeklerde ölümden bir süre sonra (birkaç saat) meni görülebilir. Bu durum bazı olgularda, ölümden önce cinsel bir eylem içinde bulunulduğu şekilinde yanlış yorumlanabiliyor. Bu durumların hiçbirinde, ölüm sonrası cinsel ilişkiyi gerçekleştirecek ereksiyon olanaklı değil. Çünkü ereksiyonun temel itici gücü kan basıncıdır. Çalışmayan bir kalbin ereksiyon oluşturabilecek bir basınç yaratması mümkün değildir..."
Kan dolaşımı yok
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Akkuş da, Prof. Dr. Yılmaz’ın görüşünü destekliyor: "Ereksiyon mekanizmasının birinci kuralı penisin kanla dolması. Ölen bir vücutta kan dolaşımı olmadığından ereksiyondan sözetmek mümkün değil. Sadece ölüm sertliği denilen durumda, hafif bir sertleşme olabilir. Ancak buna ereksiyon asla denemez." | |
| | | | 19.08.2008 TÜRKİYEDEN HABERLER | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |